Artan kira uyuşmazlıkları nedeniyle dava süreçlerinde yıllarca süren belirsizlik yaşayan ev sahipleri, istinaf mahkemelerinin yükü artırdığını savunarak kira davalarında temyiz yolu olmadan kesin karar verilmesini talep ediyor.
Kira Uyuşmazlıkları Yargı Sistemini Kilitliyor
Son yıllarda kiracı ve ev sahipleri arasındaki uyuşmazlıklar, özellikle büyük şehirlerde adliyelerin en yoğun dosya kalemlerinden biri haline geldi. Özellikle fahiş kira artışları ve tahliye talepleriyle ilgili açılan davaların sayısında patlama yaşanırken, dava süreçlerinin uzunluğu hem kiracıları hem de ev sahiplerini mağdur ediyor. Sürecin kilit noktası ise “istinaf yolu” olarak bilinen ikinci derece temyiz mekanizması.
Ev Sahipleri Tepkili: “Karar Çıkıyor, Bozuluyor, Yıllar Geçiyor”
Kira davası açan birçok ev sahibi, ilk derece mahkemelerinde alınan tahliye kararlarının istinaf yoluna götürülmesiyle yıllarca evini tahliye edemediğini söylüyor. Mahkeme kararıyla haklı bulunmalarına rağmen bir üst mahkemeye taşınan dosyaların yeniden incelenmesi, tahliye süreçlerini 2-3 yıla kadar uzatabiliyor. Bu durum, ev sahiplerinin hem maddi kayıplar yaşamasına hem de psikolojik olarak yıpranmasına neden oluyor.
Kiralarda Arbitraj Yolu Tıkanıyor
Adalet Bakanlığı’nın alternatif çözüm yolları olarak hayata geçirdiği arabuluculuk sistemi, kira uyuşmazlıklarında 2023 itibarıyla zorunlu hale getirilmişti. Ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığında dava süreci kaçınılmaz hale geliyor. Özellikle:
- Tahliye davaları,
- Kira tespit davaları,
- Geç ödenen kira bedelleriyle ilgili icra süreçleri
gibi konularda taraflar mahkemeye başvurmak zorunda kalıyor.
İstinaf Süreci Nedir? Neden Tepki Çekiyor?
İstinaf, ilk derece mahkemesinin verdiği kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden değerlendirilmesi süreci. Her ne kadar hukuki güvence açısından önemli bir mekanizma olsa da, kira davalarında bu sürecin uzunluğu ve tekrar eden inceleme prosedürleri ciddi zaman kaybına yol açıyor. Ev sahipleri, tahliye veya kira tespiti gibi belirli davalarda bu temyiz sürecinin kaldırılarak kararların ilk aşamada kesinleştirilmesini talep ediyor.
Avukatlardan Destek: “Yargı Yükü Azalır”
Gayrimenkul hukuku alanında çalışan birçok avukat da kira davalarında istinaf yolunun kaldırılmasının yargı sistemine olumlu katkı sunabileceği görüşünde. Uzmanlar, belirli dava türlerinde istinafı kaldırmanın hem dosya yoğunluğunu azaltacağını hem de taraflar açısından süreci daha öngörülebilir hale getireceğini savunuyor. Özellikle kira tespiti davalarının teknik yönlerinin uzman bilirkişiler tarafından belirlenmesi nedeniyle, ikinci derece değerlendirmeye çok gerek duyulmadığı ifade ediliyor.
Kiracılar Cephesinde Endişe Var
Ancak bu çağrılar kiracıların bir kısmında endişeye yol açıyor. İstinaf sürecinin kaldırılmasının, haksız tahliye kararlarının düzeltilememesi anlamına gelebileceğini belirten bazı kiracı hakları savunucuları, bu değişikliğin yalnızca ev sahipleri lehine olabileceği uyarısında bulunuyor. Kiracılar, özellikle tek taraflı kira fesihlerine karşı hukuki güvencelerin korunması gerektiğini savunuyor.
Yargı Reformu Gündeminde Tartışılıyor
Adalet Bakanlığı’nın hazırlık aşamasında olduğu yeni Yargı Reformu Paketi kapsamında kira davalarına ilişkin yeni düzenlemelerin de gündeme gelebileceği belirtiliyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre, belirli kira uyuşmazlıklarında kararların ilk derece mahkemelerinde kesinleşmesini öngören sınırlı bir düzenleme üzerinde çalışılıyor. Bu düzenleme hayata geçerse, kira tahliye ve tespit davalarında süreç ciddi oranda kısalabilir.
Ev Sahipleri Taleplerini Dile Getiriyor
Ev sahibi dernekleri ve konut yatırımcıları, özellikle büyükşehirlerde yaşanan mağduriyetleri örneklerle gündeme taşıyarak konunun TBMM gündemine alınmasını istiyor. Dernekler, mülk sahiplerinin yıllarca gelir elde edemediğini, hatta evlerini kullanamadığını vurgulayarak istinafın kaldırılmasıyla hızlı adaletin mümkün olacağını savunuyor.