Ev sahipleri ile kiracılar arasında sıkça yaşanan tartışma konularından biri olan “tahliye sonrası evdeki hasarın sorumluluğu” hukuki açıdan netlik kazandı. Tahliye edilen bir kiracının, evde bıraktığı iz, kırık, çizik veya diğer zararlar konusunda sorumluluğu, Borçlar Kanunu çerçevesinde değerlendiriliyor.
Kiracının Sorumluluğu Ne Zaman Başlar, Ne Zaman Biter?
Türk Borçlar Kanunu’na göre kiracılar, kiraladıkları mülkü “sözleşme süresi boyunca özenli kullanmak” ve “teslim aldıkları gibi geri bırakmak” zorundadır. Bu kural, kiracının mülkü boşaltmasının ardından evdeki duruma göre sorumlu tutulabileceği anlamına gelir.
Ancak burada önemli bir ayrım vardır:
- Kullanım kaynaklı hasar: Kiracının sorumluluğundadır. (örneğin: duvar delinmesi, fayans kırılması, dolap kapağının kopması)
- Zamanla oluşan yıpranma: Kiracının sorumluluğunda değildir. (örneğin: güneşten solmuş boya, yaşa bağlı parke aşınması)
Bu ayrımı yapabilmek için evin girişteki durumu ve çıkıştaki hali önem taşır. Bu nedenle teslim tutanağı ve görsel kayıtlar kritik rol oynar.
Evi Teslim Etmeden Önce Tespit Yapılmalı
Kiracı tahliye etmeden önce, ev sahibiyle birlikte evin genel durumu gözden geçirilmeli ve mümkünse yazılı bir tutanak hazırlanmalıdır. Bu tutanakta:
- Hasarlı alanlar
- Kiracı tarafından yapılacak son tadilat ya da temizlik
- Eksik demirbaşlar
gibi bilgiler yer almalıdır. Bu işlem yapılmadan tahliye gerçekleşirse, sonradan ortaya çıkan hasarın kimin sorumluluğunda olduğu konusunda belirsizlik yaşanabilir.
Depozito Bu Noktada Devreye Giriyor
Kiracının çıkışı sonrası evde hasar tespit edilirse, ev sahibi bu zararları depozitodan karşılayabilir. Ancak burada da kurallar açıktır:
- Zararın belgeyle ispatı gerekir (fotoğraf, ekspertiz raporu vb.)
- Depozito tutarı hasardan fazlaysa kalan tutar iade edilmelidir
- Haksız yere kesinti yapılması durumunda kiracı hukuki yollara başvurabilir
Depozito kesintisine dair anlaşmazlıklar, genellikle Sulh Hukuk Mahkemeleri’ne taşınmakta ve bu tür davalarda somut deliller belirleyici olmaktadır.
Yapısal Hasarlar Kiracıya Ait Değildir
Kiracının sorumluluğu, evin yapısal bütünlüğüne zarar verecek müdahaleleri kapsamaz. Örneğin;
- Rutubet
- Tesisat arızası
- Elektrik hattı eskimesi
gibi teknik sorunlar genellikle ev sahibinin yükümlülüğü altındadır. Ancak kiracı bu tip bir hasarı zamanında bildirmezse, oluşan zararın bir kısmı kendisine de yüklenebilir.
Hukuki Süreç Nasıl İşliyor?
Kiracı ile ev sahibi arasında yaşanan hasar anlaşmazlıklarında genellikle ilk adım arabuluculuk sürecidir. Taraflar uzlaşamazsa konu yargıya taşınabilir. Mahkeme:
- Sözleşme hükümlerine
- Teslim tutanaklarına
- Görsel delillere
- Tanık beyanlarına
göre karar verir. Bu nedenle her iki tarafın da süreci yazılı belgelerle güvence altına alması büyük önem taşır.
Uzmanlardan Öneri: Sözleşmeye Detaylı Şart Ekleyin
Emlak ve hukuk uzmanları, hem ev sahibinin hem de kiracının hak kaybı yaşamaması için kira sözleşmesine şu tür maddeler eklenmesini öneriyor:
- Evin teslim edildiği durumu belirten madde
- Tahliye sonrası yapılacak kontrollerin prosedürü
- Depozitonun iadesi ve kesinti koşulları
- Ortak mutabakatla tutulacak hasar tespit formu
Bu tür detaylar, olası bir anlaşmazlıkta her iki tarafı da koruyacaktır.
Kiracının tahliye sonrası evdeki hasardan sorumlu olup olmadığı, zararın türüne ve bu zararın nasıl belgelendiğine göre değişir. Hukuki açıdan sağlam adımlar atmak, hem kiracının hem de ev sahibinin haklarını korumak açısından kritik öneme sahiptir. Her tahliye süreci bir devir-teslimdir; bu nedenle belgeli, şeffaf ve iyi niyetli bir yaklaşım en sağlıklı sonucu verir.