TÜİK’in yayımladığı son Hanehalkı Bütçe Araştırması, Türkiye’deki ailelerin en büyük harcama kaleminin yine konut ve kira olduğunu ortaya koydu. Artan maliyetler, özellikle dar gelirli kesim için barınma ihtiyacını karşılamayı her geçen gün daha da güçleştiriyor.
TÜİK Verileri: Her 100 Liranın 23’ü Kiraya Gidiyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılına ait güncel Hanehalkı Tüketim Harcaması İstatistikleri, hane halklarının bütçe dağılımındaki öncelikleri ortaya koydu. Verilere göre, vatandaşların harcamalarının yaklaşık %23,9’u konut ve kira giderlerine ayrıldı.
Bu oran, geçen yıla göre artış göstererek barınma krizinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Gıda, ulaşım ve sağlık gibi diğer temel ihtiyaçlar karşısında bile en yüksek harcama kalemi olan kira, özellikle büyükşehirlerde yaşayanlar için ciddi bir yük haline geldi.
En Temel İhtiyaç En Pahalıya Mal Oluyor
Barınma ihtiyacı, her birey için vazgeçilmez bir hak. Ancak özellikle büyük şehirlerde artan konut fiyatları ve kira oranları, bu temel hakkı lüks haline getiriyor. 2024 itibarıyla:
- İstanbul’da ortalama kira bedeli 16.000 TL’yi aştı
- Ankara ve İzmir’de %50’nin üzerinde artış gözlemlendi
- Öğrenci ve emeklilerin barınma masrafları gelirlerinin %60’ına kadar ulaştı
Uzmanlara göre bu tablo, sadece konut piyasasının değil, aynı zamanda sosyal politikaların da gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Diğer Harcama Kalemleri Konuta Yetişemiyor
TÜİK verileri, konut ve kira harcamalarını; gıda ve alkolsüz içecekler (%20,6), ulaştırma (%18,4) ve çeşitli mal ve hizmetler (%8,2) gibi kalemlerin takip ettiğini gösteriyor. Ancak konut kalemindeki keskin artış, diğer tüm giderleri gölgede bırakıyor.
Vatandaşlar, elektrik, su, doğalgaz gibi faturaların da kira giderine eklendiğinde, aylık gelirlerinin önemli bir kısmını barınma için harcamak zorunda kalıyor.
Sosyal Konut Talebi ve Barınma Krizi
Yüksek kira artışları ve sınırlı sosyal konut arzı, özellikle dar gelirli gruplar için ciddi sorunlar yaratıyor. Bu durum, düşük gelir grubunun sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına erişimini kısıtlıyor.
Kamuoyunda daha fazla sosyal konut projesi üretilmesi yönündeki talepler giderek artarken, TOKİ gibi kuruluşların devreye aldığı projelerin sınırlı sayıda olması, barınma sorununa kalıcı bir çözüm sunmakta yetersiz kalıyor.
Kira Artışları Enflasyonla Yarışıyor
TÜFE oranlarının üstünde gerçekleşen kira artışları, özellikle kiracıları zorlarken, ev sahipleriyle yaşanan anlaşmazlıklar da artış gösterdi. 2024 boyunca:
- Tahliye davalarında %45’lik bir artış kaydedildi
- Kira artış oranlarında %25’lik yasal sınır tartışma konusu oldu
- Ev sahibi-kiracı arabuluculuk başvurularında rekor seviyeye ulaşıldı
Özellikle gelirini kira dışı alanlardan sağlayamayan bireyler için bu artış, yaşam kalitesinde ciddi düşüşlere neden oluyor.
Gelecek Yıllarda Barınma Giderlerinde Ne Bekleniyor?
Ekonomistler, Türkiye’deki konut piyasasında arz-talep dengesinin halen sağlanamadığını, bu nedenle önümüzdeki yıllarda da kira ve barınma maliyetlerinin yüksek seyredeceğini öngörüyor.
Ayrıca, göç hareketliliği, öğrencilerin yoğunlaştığı şehirlerdeki talep baskısı ve yatırım amaçlı konut edinimlerinin artması da fiyatların yükselmesinde etkili faktörler arasında gösteriliyor.
Barınma, temel bir insan hakkı olmasına rağmen Türkiye’deki hane halkları için giderek daha büyük bir bütçe yükü haline geliyor. TÜİK’in son verileri, bu durumun yalnızca bireysel değil, toplumsal düzeyde de ele alınması gereken bir mesele olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Sosyal politikaların yeniden şekillendirilmesi ve erişilebilir konut modellerinin artırılması, bu harcama kaleminin gelecekteki yükünü azaltmak adına hayati önem taşıyor.